25 Temmuz 2012 Çarşamba

Cehalet ∞

Akıl almaz cahillikleriniz, part 1593832. Oldukça dolu olduğum bir konu hakkında yazmak istiyorum. Hala, Allah'ı Tanrı olarak adlandıran insanlara karşı koyulan bir tepki var. Neyin tepkisi bu ? Hangi bilinenin sonucunda gösterilmesinin gerekli olduğuna inandığınız tepki bu ? Allah'a, hitabında kusur veya hata bulduğunuz o insanları yargılamak hakkını size kazandıran o güçlü sebep nedir, bilmek istiyorum. Verebileceğiniz cevap, foursquare'de check-in yapıp, 50 kiloluk götünüzü tavan yaptırıp, attığınız hava kadar geçersiz olacaktır hiç şüphesiz. Ama ben bunu, yeni bir yok saydığınız gerçeği, o yosun tutmuş iğrenç suratlarınıza vurarak büyük bir zevkle bu gerçekle yüzleşmenizi sağlayacak açıklamalar yapmaktan alıkoymuyorum kendimi, gelin peşime.

İlk olarak ; Tanrı, Öz Türklerin kullandığı, tamamen bizlere ait olan bir kelime öbeğidir. İkinci olarak, Allah'ın sahip olduğu onlarca isminden yalnızca biri olan 'Allah'ın, Araplara ait bir kelime olduğunu belirtmek istiyorum. Bir Türk olarak, Allah'a Tanrı diye seslendiğimiz de neydi kıçınızı ısıran ? Ha, Arap mısınız ? O zaman eyvallah. Ama değilseniz, o durumu savunacak rütbeye ve vaziyete sahip değilseniz derhal kesin sesinizi. Öğreneceğiniz şeyler, yabancı dizilerin altyazılarında ki çeviriler ile sınırlı kalmasın lütfen, sonra tek tek öğrenmenizi beklemek oldukça can sıkıcı oluyor.

Bu enfes yağlı boya ile afişe edilen olay Tanrı ve melekleri. Tanrı denildiğinde her inanan insanın aklında güçlü, genel olarak yaşlı (yarattıkları dolayısı ile tecrübeli ve insanı özellikleri ile  kılıflandıracak olursak yaşını almış) bir görüntü canlanır hepimizin aklında.
  
                   

Bakın ; bu, Allah, Tanrı, Aliyy, Rahim, Celil, Hakem, Melik, Mukit, Veli, Kayyüm, Evvel ve Berr. Kim bunlar ? Bunların hepsi onun ta kendisi. Allah, Tanrı. Bunlar, onun sahip olduğu o değerli isimlerden yalnızca birkaçı, toplamda 99 isme sahip ve sizler, o küçük kıvrımlı beyinlerinizde Allah olanını bilip, diğerlerine yer vermeyerek küstahça bir davranışta bulunuyorsunuz. Neden ? Çünkü bir kısır döngü söz konusu. Büyüklerimiz Allah demiş biz de öyle diyelim. Siktirip gidin. Ben onlarla mı şekillendireceğim inandığım ve beni yeryüzünde iyi hissettiren tek varoluşa olan hitap şeklimi, yok öyle bir şey. Kim olursa olsun, bunlardan herhangi birini, kullanmayı dilediğini hangisi ise, tek bir noktaya çağrıda bulunmuş olur. Sizin Allah'ınıza, benim Tanrı'ma, onun Berr'ine, diğerinin Celil'ine. Yani burada bir tüme varım söz konusu anlayacağınız.

Kalıplarınızı dinden uzak tutun. Bu yüzden değil midir günümüz insanının en büyük güç kaynaklarından biri olan din ve getirilerinden uzaklaşmasının sebebi ? Birini, herhangi bir şeye inanmaya zorladığınız takdir de o diğer alternatifin, inanamamanın daha cazip olduğunu düşünmeye başlayacaktır ister istemez. Yapmayın bunu. Hatta bir önerim olacak ; yaşamayı öğrendiğiniz takdirde, diğer insanların inanç sistemlerine dil uzatmayı düşünün. Ama ilk önce sahip olduğunuz hayatı yaşamayı becerin.