14 Haziran 2012 Perşembe

Horus Sömürgesi

Tahammül edemediğim bir olaydan söz etmek amaçlı bu konu hakkında yazmak istedim özellikle. Tanıyanlar, illuminati ve içerdiği bütün detayları didik didik edip, izledikleri politika hakkında bilgi sahibi olabilmek için ne denli çabaladığımı bilirler. Şimdi ise yine illuminati odaklı, ancak örgütün sömürdüğü en büyük değerlerden biri olan 'Horus ve Gözü'nün aslolan anlamı, içerdiği ve verdiği mesaj ile şu an ki örgüt sömürgesi sonrasında anlaşıldığı yanlış içerik hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum ; açın o kir tutmuş leş kulaklarınızı, sevişmeyi kesin ve şuraya odaklanın.


Horus
(Haru, Hor), Eski Mısır mitolojisinde gök (Güneş) tanrısı olarak geçer. Horus’un gözü, manevi anlamıyla, vicdanın gözünden hiçbir şeyin kaçmayacağını, insanın iç âlemindeki her niyetini ve yaşamdaki her davranışını gözden kaçırmayan bu merhametsiz yargıcın keskin bakışını sembolize eder. Bu vicdanın 24 saat kapanmadan açık kalan gözüdür. Bu yüzden Güneş ve Ay, Horus’un gözleri olarak ifade edilir. Çünkü Güneş ve Ay’ın her ikisi nöbetleşe, gece ve gündüz insanın üzerinden eksik olmaz, Horus’un 24 saat açık kalan gözleri gibi. (Bu nedenle Horus'un gözü güneşle temsil edilen Ra'nın gözü olarak da ifade edilir.) Bu, vicdanın karşıtı olan nefsaniyetin hiç işine gelmez; nefsaniyeti ve kötülüğü temsil eden Seth de bu yüzden bu gözü çıkarmaya çalışmıştır. Antik Mısır mitolojisine göre, Horus sonunda bu gözünü babası Osiris’e vermiş ya da Osiris’in kullanımına bırakmıştır.

                                      

Anladınız mı şimdi asıl içeriğinin ne denli enfes, güzel ve eşsiz olduğunu ? Sen kalk, sırf sömürücem diye, yeryüzünün sahip olduğu en güzel sembollerinden birinin amına koy. Dayanılacak gibi değil. Özellikle altını çizdiğim yeri iyi okuyun, hepiniz günümüz dünya düzeni ve gençliğinizin getirdiği heyecana kapılıp dünya kadar hata yapıp sonrasında affedilmeyi bekleyecek kadar aciz varlıklarsınız ya ; hah, işte bu asil Horus'un Göz'ü de tam olarak bu yediğiniz haltlar ve aslında onların hiçbir zaman unutulmayacağını vurguluyor, işinize gelirse.

Horus’un gözü, biçimsel anlamıyla, Tanrı’nın "bir"liğini (tekliğini) matematiksel olarak gösteren bir semboldür. Bu anlam şöyle açıklanır: Bir bütün ikiye bölündüğünde 1/2 elde edilir. Bu da ikiye bölündüğü takdirde 1/4 elde edilir. İşleme bu şekilde hep ikiye bölme ile devam edilirse sırasıyla, 1/8, 1/16, 1/32 ve 1/64 elde edilir. Bunların tümü toplandığında ise 63/64 bulunur. Buradan şu sonuç çıkar: Bir bütün, sürekli olarak ikiye bölünmeye devam edilirse, toplam değerde, sonsuzluk hariç, hiçbir zaman bire, birliğe ulaşılamaz; yalnızca Mutlak (Tanrı) bir’dir. Horus’un gözü “glifler” denilen parçalardan oluşur ki, bu altı parça, sırasıyla, 1/2, 1/4, 1/8, 1/16, 1/32, 1/64’ü ifade eder.


Anlayacağınız, o sizin Lady GaGa'nın müzik videolarından tanık olduğunuz 'tek göz' ibaresi de buradan geliyor. Gördünüz değil mi, olay ne iken ne olmuş. Bu tür değerlerin hiçe sayılarak, belirlenen acımasız öncelikler doğrultusunda kurban edilmelerine göz yummak, bunları yapan insanların hizmet ettiği olaylara yol açmaktan başka bir halta yaramaz ne yazık ki.

Neredeyse artık her yerdeler, öyle değil mi ? Diyorsunuz ki ; 'Ben bu tek gözü kliplerde, reklamlarda, filmlerde v.s görsem nolur yea, etkilenmiyorum ki bunlardan' v.s. O öyle kolay değil işte. Bu senin o aslında kocaman ama işlevi doğrultusunda kıç kadar görevi olan beyninin anında algılayıp, üzerinde mantık yürütebileceği kadar basit bir mevzu değil canım ciğerim. Örgüt, düzenli ve sık bir şekilde neredeyse artık bütün müzik videolarında, reklamlarda, promosyon ürünlerinde, tanıtımlarda, filmlerde ve diğer bütün medya ve sosyal alanda gözümüze gözümüze sokuyorlar tek göz olayını. Peki bunun amacı nedir ve bizleri nasıl etkiler ? Bunu yapıyorlar çünkü ; yavaş yavaş bu ve benzeri semboller aklımıza, özellikle bilinçaltımıza kazınıyor ve biz bu tür sembollerin asıl anlamlarından uzaklaşmış, örgüt sömürgesi ile taşıdığı kötü anlamlar ile tanıyıp, onları kabul ediyoruz farkında olmadan. Bütün sağlam, popüler, güçlü ve adını kanıtlamış ürünlerde bunlara denk geliyoruz çünkü bizi bunun güvenilir olduğuna inanmaya teşvik ediyorlar. Bu şekilde yaparak aslında amaçlarına çok rahat bir şekilde ulaşıyorlar. İşin metafizik boyutu burada. Bunlar bizlere bir süre sonra normal geliyor ve alışkanlık yapması ile birlikte, caziplik oranı her geçen gün daha da artmaya devam ediyor. Unutmayın ki, cazip olan neredeyse her şey yasak olandır.

                                   

''Haydi Çocuklar Uykuya'' projesini artık bilmeyen yoktur sanırım. Adı ile başlı başına bir fiyasko iken hala Türk halkımın bu olaya bile masumane yaklaşmasına da-ya-na-mı-yo-rum. Tek Göz yine iş başında, üstelik asıl hedefleri olan çocuklar üzerinde. Bilinçaltı en kuvvetli olan ve bütün verileri şartsız koşulsuz zihnine kabul eden çocuk yaş grubunda ki bütün bireyler için uygulanmış bir proje. Bunu gören çocuk ne anlasın diyecektir bazılarınız, biliyorum. Ama araştırmak zor değil tatlım, git ve bilinçaltı daima açık olan yaş grubunu iyice bir araştır derim ben. Çocuklar üzerinden oynuyorlar çünkü gelecek neslin temelden, sağlam ve istedikleri şekilde, biyonik bir kimya ile yetişmesini amaçlıyorlar. Yani bir insandan çok, verilen emirleri yerine getiren bir robot gibi.

Evet, artık bütün bunların farkındasınız. Rica ediyorum, Horus ve Gözünün içerdiği temel anlamı asla yoksaymayın. Bu sembolü gören neredeyse tüm insanlar 'Aaa illuminati'' tepkisi verebilecek kadar cahil. Çünkü o kadar tembeller ki, bunun aslında bambaşka bir anlam içerdiğini öğrenemeyecek kadar araştırmıyorlar. Nasıl olsa Blackberry'lerine fosforlu kılıf takıp, 200 kiloluk götlerine yapışan taytlarını giyip Sortie'de yer bildirimi yapmak daha sexy öyle değil mi ? Derhal siktir olup gidin.