1 Ocak 2012 Pazar

Mide Bulandırıyorsunuz

Bir insan yazıyorsa, derdi ve şikayet edeceği durum, hal ve hareketler bitmez dostlarım. Henüz yepyeni, taze ve daha birçok bok yiyeceğimiz bu taze yılın ilk saatlerini yaşadığımız şu vakit, mantıken %50'mizin kafasının iyi, geri kalan %50'lik kesiminde mutlu ve huzurlu bir şekilde geceyi sonlandırması gerekiyor, öyle değil mi ?.. Değil işte. Beni, hatta artık birçok kişininde canını son derece sıkan, beyin amcıklaması geçirten o hastalıklı insanlar, yeni yılda da girişimdeler. Hani şu dakika başı melankolik sözler, intihar kıyısı havasında ki paylaşımlar, insanı sanattan soğutacak şarkı paylaşımlarında bulunan ve sosyal paylaşım sitelerinde bunu, en iğrenç yüzüyle insanların gözlerine sokarcasına yaşayan o amınoğullarından bahsediyorum. Bunca yıldır nefes alıyorum, kendimi bildim bileli en çok şikayet ettiğim ve bir türlü varlığını bu yeryüzüne ve yaşadığım yüzyıla yakıştıramadığım o insanlardan söz etmekteyim. Sizce de yeterince iğrenç değiller mi ? Hani bu sizlerin bahsettiğiniz ; o aşk hissiyatını neredeyse şu an yaşayan insan topluluğunun %95'i bir şekilde yaşıyor. Ama bu ruhu sikilmiş, ölü zihniyetlerin içine sıçtığı bu aşk olayını varolduğundan daha da çekilmez bir hale sokmaları, hayatımızı olduğundan daha da güç bir hale sokuyor. En azından, benim gibi öncelikleri çok daha farklı olan insanların hayatlarını başta olmak üzere. Bu arada, 'sizlerin bahsettiği' diyorum, çünkü asla ama asla samimiyetine inanmadığım ve her zaman geçici bir takıntı ve tutku olduğuna inandığım duygudan öteye geçemedi o aşk dediğiniz olay. Yani ben yaşıyorsam onu değil, bambaşka bir olayı yaşıyorum. Bu da sizi hiç ilgilendirmiyor zaten.

Gün geliyor, tamamen amacı dışında kullandığım o Facebook sitesini ne kadar ciddiye almasam bile, şu durumda sinir olabilecek kadar birşeyler hissettiriyorlar o web sitesine karşı. Evet, belki de çok duygusalsınız hatta kendinize acı çektirmekten zevk duyuyorsunuz. Ama bunu neden karşı cins üzerinden uygulamalı olarak yaparsınız e kapcık ağazlılar ?! Anasayfada paylaşılanlar, girilen iletiler ve birbirlerinin duvarında gerçekleştirilen yorumlaşmaya şahit olduğum an tuhaf bir hormon salgılamaya başlıyorum, kızgın bir sobaya çıplak götle oturmak istiyorum mesela. Hepimiz insanız, sahip olduğumuz duygu kategorisi ve hissiyat dizesi özünde sabit olmasına rağmen, nedir bu piçlerin götünü tutuşturan ? Evvela bir örnek vereyim ; kızın teki ; sevgilisinden ayrılıyor, ilk önce fotoğrafları siliyor, duvarını kapatıyor, kefen kokulu şarkılar paylaşıyor ve hayata küstüğüne dair iletiler giriyor. Girdiği iletiler, aynı fabrikadan fırlamış olan bir diğer sümüklünün dikkatini çekiyor ve anında olaya o'da dahil oluyor. Hatta kızın girdiği iletiye gelen yorumlar nettir. İlk olarak başlangıç şu şekilde yapılır ; 'Ohaaa ayrıldınız mı ? :SSS:s:s''. Yorum sonuna koyulan ifadelerde ki tutarsızlık, yorum yapanın dehşet bir telaş içerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi ise iletiyi giren kız gelen yoruma cevap veriyor ; ''fazla bile uzamıştı zaten. :) ', güldüğüne takılmayın, o ifadenin altında yatan subliminal mesajı birazdan açıklayacağım sizlere. Arkadaşı kıza cevap veriyor ; ''inanmıyorum yaa ooofff :(:SS://::S.. peki iyi misin şimdi :s''. İşte şu yorum sonrasında kayışlar kopuyor. Ayrılık acısı ile hayata küsen kızdan aynen şu cevap geliyor ; ''iyi olmasam ne değişir, bir süre sonra nasıl olduğumun bir önemi de olmayacak zaten :))'' Gülüyor, çünkü güldüğünde insanları, berbat bir ruh hali içerisinde olduğuna ve kendisine zarar vereceği düşüncesine inandıracağına olan inancı tam. Bi bilse ki, tek kalıp sabunluk işi var, bu kadar kasmaya gerek dahi olmadığını.

Vaziyet sandığımızdanda vahim olacak ki, bu durumdan fazlasıyla şikayetçi olan tek kişi, 'artık' ben değilim. İnsanların hayatları ; karşı cins, aşk, flört ve acı olmuş. Durumun ne kadar boktan olduğunun farkında mısınız ? Bu önceden gerçekten böyle değildi. Sanmıyorum ki yıllar önce bir ayrılık yaşayan veya karşı cinsten umduğunu bulamayan insanlar, duygularını bu kadar serbestçe ortalığa sersin. Nesil sorunu veya şahsi özürlülükler mi dersiniz buna ne dersiniz bilmiyorum ama cidden yeter artık. Paylaşım sitelerinde, internet ve gerçek hayat üzerinde artık bu tür ruh haline sahip olan insanlarla birebir muhattap kalmak istemiyorum. Hayatı çok daha farklı boyutlara sokabilecek güce ve enerjiye sahipken, bu kadar iğrenç bir hale indirgemelerinden iğreniyorum. Hepsinin kıçına kırbaç vurasım geliyor. Farkında bile değiller ancak, hayatın bütün güzelliklerini dibine kadar yaşayabilecekleri bu yaş dönemlerinde kendilerini bu tür baskı ve ağır cehennemlere maruz bırakıyorlar. Kalkın bi kitap okuyun, bir gününüzü ciddiyet içerikli derin konular üzerine araştırma yapmaya ayırın, belgesel izleyin, ne bileyim, hiç birşey yoksa spor yapın. Bu kadar vur başına, al elinden ekmeği yaşamayın lan. Ya da ne yaparsanız, yaşarsanız yaşayın, ama bunu tamamen kendinize özel ve şahsi hissedebileceğiniz ortamlarda gerçekleştirin. Kısacası artık duygu empoziteleri ve sadistliğinize hepimizin karnı tok. Siktir olup gidin artık. Mide bulandırıyorsunuz.